Kayıtlar

Ekim, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Woody Allen'ın Fakirhanesi:-)

Resim
Woody Allen'ın son filmi "Roma'ya Sevgilerle" ne yazık ki Antalya sinemalarında gösterime girmedi. Aslında bu sonuca pek şaşırmadım, çünkü gişe başarısı garanti filmler dışında, diğer filmler burada pek gösterime girmiyor, bu yüzden ben de DVD'sinin çıkmasını bekliyorum. Geçenlerde yabancı basında bu filmi araştırırken Woody Allen'ın evi -bence evden ziyade, "evlerden" biridir diye tahmin ediyorum:-)- gözüme çarptı, burada sizlerle paylaşmak istedim, zira ben bayıldım!  Yaş ilerledikçe benim de zevklerim tam anlamıyla yerine oturuyor sanırım..şöyle ki, bu eve ve takip ettiğim dergilere baktığımda genellikle sehpa, yemek masası, yan sehpa, çalışma masası gibi mobilyaların ceviz rengi olanlarına takılıp kalıyorum. Beyaz ya da açık renkler sanki yazlık tipi evlere ya da balkon/bahçelere daha çok yakışıyor gibi, ne dersiniz?:-) Ama kanapeler kesinlikle beyaz olmalı, içim açılıyor bu tip ortamlarda..üstelik ceviz rengi mobilyalar ve el dok

İyi bayramlar!

Resim
Hepimizin tatil köylerini doldurduğu şu günlerde, kısa da olsa bir bayram yazısı yazmak istedim.. Bayramlar güzeldir, buluşma vesilesidir, hele de sevdiklerinizle biraraya geldiyseniz, tadından yenmez, bayram keyif haline gelir.. Bu bayram çok mutluyum, keyifliyim; İzmir ve İstanbul'dan ailem geldi, neşeli bir kalabalık var buralarda..:-) Dün semt pazarından aldığım şakayıklarımı sizlerle de paylaşmak istedim..:-) Sevdiklerinizle beraber, güzel sofralar başında toplanılan, harika bir bayram diliyorum! Çocukluğumdan beri keyifle dinlediğim Barış Abi'nin şarkısıyla size veda etmek istedim!:-) İyi bayramlar!

Depolama Seçenekleri

Resim
Ne yazık ki pek çoğumuz kocaman, yayla gibi evlerde oturmuyor... Ve yine ne yazık ki son zamanlarda yapılan evlerin büyük bölümü küçük metrekareli oluyor.. İşte bu doğrultuda üretici firmalar işlevselliği yüksek ama aynı zamanda gayet şık mobilyalar tasarlıyorlar son yıllarda.. Diyelim ki, küçük bir salona sahibiz.. Nasıl mobilyalar seçmek gerekir? Aklıma gelen ilk seçenek, sandık şeklindeki sehpalar.. Sonra yan sehpa şeklinde de çok şık duruyorlar.. Üstelik bu sandık sehpaların içine dilediğinizi depolayabilirsiniz.. Bu sandık sehpalar yatak ucunda da çok hoş duruyor ve kullanışlı oluyor. Yatak odasındaki sandığınızda battaniye, yastık, çarşaf, pijama takımları, vs..depolayabilirsiniz Yatak odası demişken, yatak odaları için bir başka depolama seçeneği ve en yaygın olanı ise sandıklı bazalar..hangimizin evinde yok ki?:-) Diyelim ki sandıklı bazanız yok..hiç üzülmeyin, o zaman da bu tip sepet ve kutular yardımıyla depolama

Ne Varsa Eskilerde Var

Resim
Bundan 15-16 sene önceydi, üniversite öğrencisiydim. Hayatıma 3 insan girdi: birbirinden farklı, hatta neredeyse tamamen zıt karakterlerde diyebileceğim, birbirinden muhteşem 3 kadın.. Zaman içinde bir dünya şey paylaştık, ağladığımız zamanlar da oldu, daha çok güldüğümüz zamanlar da..yeri geldi isyan ettik, yeri geldi rüyalarımızı, hayallerimizi paylaştık..anılar biriktirdik, hala da biriktirmeye devam ediyoruz. Sonra okul bitti, hayatlar değişti. Kimimiz evlendi, kimimiz İzmir'den başka yerlere göç etti, kimimiz kariyer peşine düştü.. Hepimiz savrulduk ayrı yerlere.. Şimdi birimiz İzmir'de, birimiz Bodrum'da, birimiz Kıbrıs'ta ve ben Antalya'da...ama bu bizim dostluğumuzu hiç engellemedi, aynı şehirde yaşamasak ta, her görüşmemizde kaldığımız yerden devam ettik, ilişkimiz daha da güçlendi. Ve 2 gün önce biri İzmir'den Bodrum'a geçmiş, birlikte bana çıkıp geldiler:-) Kıbrıs'taki dostumuzun eksikliğini hissedip bol bol kulaklarını çınlatsak ta, uzun z

Çay Fincanı

Resim
Yazın pek çayla aram iyi değil..bilhassa Antalya'nın sıcağında çay çekilir gibi değil.. Her ne kadar burası bugün 34 derece olsa da, en azından akşamüzeri çay keyiflerine başladık:-) En çok naneli yeşil çayı tercih ediyorum, bir de bergamot aromalı çayları.. Genelde mug denilen büyük fincanlarda bitki çayı içiyorum ancak son zamanlarda çiçek desenli eski fincanları çok beğeniyorum. Tepe Home'da bu tip fincanlar gördüm ama renklerini beğenmedim. Aslında bir de Paşabahçe'ye bakmak lazım, orada her zaman iyi seçenekler vardır;-) İşte bunlar da benim beğenip gözüme kestirdiklerim: Ah ah, ananemin fincanlarının niye kıymeti bilinmedi ki, şunun güzelliğine bakar mısınız.. Kesin oldukça eski birşey, şimdilerde böylelerini bulmak zor.. Yine tabii bleu/blanc favorim...ama şunun güzelliğine bakar mısınız?:-) Bu çiçeklilerin renkleri de çok güzel...hepsi benim olsun!!:-))

Goblen Sanatı

Resim
Geçen Aralık ayında, Prag'ta birşey dikkatimi çekmişti: kentin pekçok yerinde goblen valizler satılıyordu. O kadar şirinlerdi ki, kaliteli olduklarını bilsem, yeni bir valizle dönebilirdim oradan ama hiç te kaliteli değillerdi. Üzerinden bir sene bile geçmedi, bu kez goblenler karşıma D&G defilesinde çıktı; goblen tekniğiyle harika çantalar yapmışlar bu sezon, hatta burada da paylaşmıştım..işte bu güzellikler.. Her ne kadar henüz buralara kış uğramamış olsa da -şöyle söyleyeyim, bugün Antalya 31 derece ve insanlar hala denize giriyorlar:-))- mağazaların kış kıyafetleri ile bezenmiş vitrinleri bizim aklımıza çoktan kış fikrini soktu bile.. Ben de bu havaya girmiş biri olarak, bilhassa kış akşamları için kendime bir uğraş buldum sanırım: goblen işlemek! Goblen 17.YY gibi Fransa'da ortaya çıkıyor. Sarayın ihtişamlı dekorasyonunu oluşturmak amaçlı keşfedilen goblen, adını da bu işleme için imalathane kuran ailenin soyadından alıyor. Ülkemize ise batılı diplomatlar ve azınlık